29 Nisan 2015 Çarşamba

NECİP FAZIL KISAKÜREK ŞİİRİ



        SAÇLARIN


Saçların omuzlarından aksın
Mermer üzerinden geçen su gibi
İçinde ezgin bir his duyacaksın
Yaz vaktinin gündüz uykusu gibi

Saç tel tel örtüler hep tül tül düşer

Gözünün değdiği yere gül düşer
Sonunda sana da bir gönül düşer
Gönlümün şimdiki duygusu gibi

Dillerde dökülüp sayılır saçın

Sıcak nefeslerle bayılır saçın
Bir tütsüdür kalbe yayılır saçın
Kararan gözlerin buğusu gibi

NECİP FAZIL KISAKÜREK ŞİİRİ

      Ayak Sesleri

Hep bu ayak sesleri, hep bu ayak sesleri, 
Dolaşıyor dışarda, gün batışından beri. 
Bu sesler dokunuyor en ağrıyan yerime, 
Bir eski çıban gibi işliyor içerime. 
Ey şimdi kara haber gibi bana yaklaşan, 
Sonra saadet olup yanımdan uzaklaşan 
Sesler, ayak sesleri, kesilmez çıtırdılar! 
Bana gelen müjdeyi galiba caydırdılar. 
Böyle adım atarlar, ayrılanlar eşinden, 
Böyle yürür, gidenler, bir tabutun peşinden. 
Kimsesiz gecelerim, bu kesik sesle doldu, 
Artık, atan kalbim de bir ayak sesi oldu. 
Bir gün, sönük göğsüme düştüğü vakit başım, 
Benden ayrılıyormuş gibi bir can yoldaşım, 
Gittikçe uzaklaşan bu sesi duya duya, 
Yavaşça dalacağım, o kalkılmaz uykuya...

NECİP FAZIL KISAKÜREK ŞİİRİ

Aynadaki Hayalime

Akmayan yaşlarla sıcacık yüzün; 
Yavrum, bugün seni pek ölgün gördüm. 
Gözünde bir küçük noktadır hüzün, 
Neş'eni ne bugün, ne de dün gördüm. 

Eğri dallar gibi halsiz, yorgunsun, 
Birikmiş sulardan daha durgunsun, 
Görünmez bıçakla içten vurgunsun, 
Seni öz yurdunda bir sürgün gördüm. 

Geçti bir cenaze peşinde ömrüm; 
Bilemem, vardığın neresi, bugün? 
Hergün yürüdüğün kadar yürüdün, 
Arkasından kendi ölünün; gördüm.

NECİP FAZIL KISAKÜREK ŞİİRİ

Apartman

Sır vermeye alışkan 
Pencereler aydınlık. 
Duvara şüphe çakan 
Gölgelerde şaşkınlık. 

Üst üste insan türü, 
Bu ne hayat, götürü! 
Yakınlıktan ötürü 
Kaçıp gitmiş yakınlık...

NECİP FAZIL KISAKÜREK ŞİİRİ

Aydınlık

Uyan yârim, uyan, söndü yıldızlar, 
Gün karşı tepeden doğmak üzredir. 
Her sabah güneşi seyreden kızlar, 
Mahmur gözlerini oğmak üzredir. 

Uyan yârim, sesler geldi derinden, 
Karanlık oynadı, koptu yerinden; 
İlk ışık, kapının eşiklerinden, 
Şimdi bir gölgeyi koğmak üzredir. 

Sevgilim, kapımı çaldı aydınlık, 
baygın gözlerimi aldı aydınlık, 
İçimde tıkandı, kaldı aydınlık, 
Bu aydınlık beni boğmak üzredir.

24 Nisan 2015 Cuma

NECİP FAZIL KISAKÜREK ŞİİRİ

         AZAP

Azap, saçlarıma ak, 
Yüzüme çizgi serdi, 
Ruhumu, çırıl çıplak, 
Soyup çarmıha gerdi. 

Bağrım, çizgi çizgi kan; 
Beni seyretti hayran. 
Bir kadın oldu o ân, 
Kendini bana verdi...

NECİP FAZIL KISAKÜREK ŞİİRİ

        Bacalar

Görürüm, çıkmışlar kararmışlar çatılardan, 
Kemik bir kol nasıl fırlarsa mezardan. 
Her ân, bir haberi kollar gibi yukardan, 
Dipsiz maviliğin esrarını kurcalar, 
Bacalar... 

Kimi ince, kimi uzun, kimi de kısa; 
Dalmışlar başbaşa afyon çekerek yasa. 
Onlar, insanların gözünde bir kartalsa, 
İnsanlar, onların gözünde karıncalar, 
Bacalar... 

Kimbilir, belki de evlerin cinleridir; 
Kolları bir dâvet gibi göğe yükselir, 
Ölüler, ölüler, arka arkaya gelir, 
Ruhların mehtaba daldığı taraçalar, 
Bacalar... 

Azap kuleleri, cüceleşmiş devlerin; 
Kör mazgallarında raksı var alevlerin. 
Öyle evciller ki, tepesinde evlerin, 
Kopuyor içinde görünmez facialar, 
Bacalar...

NECİP FAZIL KISAKÜREK ŞİİRİ

     Başıboş

Vatanımda sular akar, başıboş; 
Herkes, birbirini kakar, başıboş. 
Bozkırlardan topal bir tren geçer; 
Çocuk, merkep, öküz bakar, başıboş. 
Yanmaz da yürekler, güneşe atsan; 
Bir kibrit, bir orman yakar, başıboş. 
Tarih, kutuplara kaçmış bir fener, 
Buz denizlerinde çakar başıboş. 
Yirmi dokuz harfte sözde aydınlar, 
Yafta yazar, isim takar, başıboş. 
Allah'ım sen acı bu saf millete! 
Akşam yatar, sabah kalkar, başıboş...

NECİP FAZIL KISAKÜREK ŞİİRİ

Bendedir

Ne azap, ne sitem bu yalnızlıktan, 
Kime ne, aşılmaz duvar bendedir, 
Süslenmiş gemiler geçse açıktan, 
Sanırım gittiği diyar bendedir. 

Yaram var, havanlar dövemez merhem; 
Yüküm var, bulamaz pazarlar dirhem. 
Ne çıkar, bir yola düşmemiş gölgem; 
Yollar ki, Allah'a çıkar, bendedir.

NECİP FAZIL KISAKÜREK ŞİİRİ

    Belâ

Ne var, ne var âlemde, 
Belâ kadar çekici? 
Örse benzer kellemde, 
Belâların çekici. 

Çiçeklik, bana ateş, 
Bana pınar, karbelâ, 
Koynumdan çıkmayan eş, 
Suyum, ekmeğim belâ...

NECİP FAZIL KISAKÜREK ŞİİRİ

    Bizim Yunus

Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş; 
Okunu kör nefsin, kılıçla çelmiş... 
Bizim Yunus, 
Bizim Yunus... 
Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş; 
Ölüm dedikleri perdeyi delmiş... 
Bizim Yunus, 
Bizim Yunus... 
Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş; 
Eli kaatile de kalkamaz elmiş... 
Bizim Yunus, 
Bizim Yunus... 
Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş; 
Zaman, onun kemend attığı selmiş... 
Bizim Yunus, 
Bizim Yunus... 
Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş; 
Toprakta devrilmiş, göğe çömelmiş... 
Bizim Yunus, 
Bizim Yunus... 
Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş; 
Sayıları silmiş. BİR'e yönelmiş... 
Bizim Yunus, 
Bizim Yunus...

NECİP FAZIL KISAKÜREK ŞİİRİ

   Çek Perdeyi

Evler döşemekti bendeki tasa, 
Yaptım, ettim, nöbet mezara geldi. 
Yeter bana, üç beş arşın bez olsa; 
Beklenmedik mallar pazara geldi. 

Penceremde bir gün günlerden bir gün: 
Ses baygın, renk dalgın ve ışık süzgün; 
Belirsiz bir semte insanlık sürgün... 
Çek perdeyi güneş nazara geldi.

14 Nisan 2015 Salı

NECİP FAZIL KISAKÜREK ESERLERİ

                NECİP FAZIL ESERLERİ

  • ÖRÜMCEK AĞI: Necip Fazıl Kısakürek; şiir kitabı; sanatçının ilk şiir kitabıdır...
  • BEN VE ÖTESİ: Necip Fazıl Kısakürek; şiir kitabı...
  • SONSUZLUK KERVANI: Necip Fazıl Kısakürek; şiir kitabı...
  • ÇİLE: Necip Fazıl Kısakürek; şiir kitabı...
  • KALDIRIMLAR: Necip Fazıl Kısakürek; şiir kitabı; şairin en ünlü şiiridir...
  • BİRKAÇ HİKÂYE: Necip Fazıl Kısakürek; hikâye...
  • BİRKAÇ TAHLİL: Necip Fazıl Kısakürek; hikâye...
  • RUH BURKUNTULARINDAN HİKÂYELER: Necip Fazıl Kısakürek; hikâye...
  • TOHUM: Necip Fazıl Kısakürek; tiyatro; sanatçının ilk tiyatro eseridir; 1935 senesinde Muhsin Ertuğrul tarafından sahnelenmiştir; oyunda " tohum ", millî mücadeleyi, Anadolu halkının öz benliğinde mevcut ruhun bir fışkırışı olarak gösterilmiştir...
  • BİR ADAM YARATMAK: Necip Fazıl Kısakürek; tiyatro; " incir ağacı " üzerinde dolaşan oyun, yıkılan Osmanlı ile yeni kurulan Cumhuriyet arasında bir çatlaktan incir ağacının çıktığını, ağacın köklerinin geleneği, dallarının ise geleceği temsil ettiğini öne sürer...
  • REİS BEY: Necip Fazıl Kısakürek; tiyatro; sanatçı bu eserinde bir hâkimin verdiği idam kararı öncesi ve sonrasında 
  • yaşadığı gelişmeleri dile getirdiği bir oyundur...
  • KÜNYE: Necip Fazıl Kısakürek; tiyatro; sanatçı, bu eserinde Birinci Dünya Savaşı'nda cepheden cepheye koşmuş, Harbiye mektebinde hacalık yapmış, Balkan savaşına katılmış, divanı harpte yargılanmış, şahsi hayati olmayan bir dava adamının trajik hikâyesini anlatır...
  • PARA: Necip Fazıl Kısakürek; tiyatro...
  • AYNADAKİ YALAN: Necip Fazıl Kısakürek; roman; sanatçının roman kalıpları içinde kaleme aldığı tek eseridir; eserde felsefe fakültesinde asistan ve doçentlik tezini hazırlamakta olan Naci'nin hayat hikâyesini anlatır...

            

NECİP FAZIL KISAKÜREK





NECİP FAZIL' DAN ÖZLÜ SÖZLER









NECİP FAZIL KISAKÜREK ŞİİRLERİ 1

1 Nisan 2015 Çarşamba

Necip Fazıl KISAKÜREK

              OLMAZ MI? 

Yön yön sarılmışım ne yana baksam; 
Sarılan olur da saran olmaz mı? 
Kim bu yüzü çizen sanatkar ressam; 
Geçip de aynaya,soran olmaz mı? 

Bir parçacığım ben,bütüne hasret; 
Zaman döne dursun,o güne hasret; 
Ruhumsa zamanın üstüne hasret; 
Ebediyet boyu bir an... Olmaz mı? 


Necip Fazıl KISAKÜREK


BİZİM ŞARKIMIZ


Kırılır da bir gün tüm dişliler
Döner şanlı şanlı çarkımız bizim
Gökten bir el yaşlı gözleri siler
Şenlenir evimiz barkımız bizim
Yokuşlar kaybolur çıkarız düze
Kavuşuruz sonu gelmez gündüze
Sapan taşların yanında füze
Başka alemlerle farkımız bizim
Kurtulur dil tarih ahlak ve iman
Görürler nasılmış neymiş kahraman
Yer ve gök su vermem dediği zaman
Her tarlayı sular arkımız bizim
Gideriz nur yolu izde gideriz
Taş bağırda sular dizde gideriz
Bir gün akşam olur bizde gideriz
Kalır dudaklarda ŞARKIMIZ bizim...

Necip Fazıl Kısakürek

Necip Fazıl KISAKÜREK